Hiçbir şey eskisi gibi değil, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

2015 seçimlerini anlatırken sıkça kullanılan iki klişe cümle.

Fakat ben ikisine de katılmıyorum,

Her zaman söylemişimdir yine söylüyorum; siyaset pis iştir…

Piyasadaki mevcut siyasete karşıyım, çünkü son tahlilde ne halka ne de Hakka hizmet eden bir yanı yok.

Parlamenter sistem de hikaye, temsili demokrasi de…nihai amacın yurttaş mutluluğu olduğu iddia edilse bile, araç yanlış olduğu için, murad edilene haiz olunmaz.

Zira, ‘Minima Moralia’sında ne diyor üstat Adorno; ‘Es gibt kein richtiges leben im falschen’

Yani;

‘Yanlış hayat doğru yaşanmaz’

Hal böyleyken şahsen  ‘Amenna ve saddakna’ derim ben…

Velhasılı kelam, ‘yanlış hayatı’ rededemiyoruz belki ama, o ‘yanlış hayat’ın, ‘gerçek’lerini gün yüzüne çıkarmamıza engel olmasına da müsade etmemeliyiz.

Teorileri bir tarafa bırakalım ve gelelim gerçek hayattaki yanlışlara.

2015 seçimlerine 11 gün kaldı. Ta aday adaylığı söylentilerinin başladığı andan beri, kirli başlayan yarış, daha da kirlenerek devam ediyor.

Son bir kaç ayda ne oyunlar, ne tezgahlar, ne ayak kaydırmalar, ne taklalar gördük, akıl işi değil.

Son dakika hamleleri, tepeden inmeler, bilmem neler…

Sonuç itibariyle milletvekili adayları belli oldu, bir kaç parti var ama seçimin asıl yarışanları HDP ve AKP. Ülke genelinde de böyle, Bitlis özelinde de böyle.

Ve yine ülke genelinde olduğu gibi, Bitlis özelinde de bu yarış ilkesizce ve adaletsizce geçiyor.

Yazının en başında da belirttiğim gibi tüm bu hengameyi anlamsız bulduğum için ne çok fazla detaya inmeye gerek görüyorum ne de slogan atmaya.

Dikkatimi çeken ve takıldığım bir kaç nokta var, bunların irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Mevzu şu;

AKP’nin seçim çalışmalarında -propaganda, etkinlik, oy satın alma vb.- kullanacağı para miktarı ve kaynaklar.

Her parti kendine bir bütçe belirler, üyelerinden veya diğer yurttaşlardan bağış toplar, adaylarından maddi destek alır falan. Bunlar olağan ve meşru şeyler.

AKP’nin olağan, meşru seçim bütçesi şu;

200 bin lira Vedat Demiröz’den, 200 bin lira Safter Gaydalı’dan, 50 bin lira Fatih Kadirioğlu’dan ve 200 bin lira da merkezi bütçeden alınan parayla 650 bin liralık seçim bütçesi oluşturulmuş. (Merkezi bütçeden gelen rakam farklı olabilir)

Meşru bir bütçe bu, buna kimsenin bir diyeceği olamaz.

Lakin,

Bir de gayri meşru bir bütçe var ki akıllara ziyan!

İddia şu; Bitlis Valiliğinden 9 milyon lira para aktarılmış seçim bütçesine.

Üstelik bu kadar da değil 4 milyon lira da başbakanlıktan istendi, gelince bu günlerde aktarılacak.

Bu kadarla da sınırlı değil, adayların, özellikle de Demiröz ve Gaydalı’nın haraç alır gibi, iş adamlarından aldıkları rakamlar da aşağı yukarı 10 milyon liranın üstünde.

Bu yazıda konuyu uzatmayacağım, Bitlis valisine, AKP milletvekili adaylarına, AKP il ve ilçe yönetimlerine sadece bir kaç soru sormak istiyorum.

Cevabını bildiğim sorularım şöyle;

1- Valilik bütçesinden AKP Bitlis il ve ilçe teşkilatlarına doğrudan ya da dolaylı yollardan aktarılan bir para var mı?

2- Bitlis Valiliğine ait, 31/03/2015 tarih ve 10550326-529-1565 sayılı ‘Ödenek’ konulu resmi yazı da düzenlenen ödeneklerin tutarı ne kadardır? Ayrı ayrı yerler için taksim edilen rakamlar ne kadardır? Taksim edilen tutarın ne kadarı iddia edilen işler için kullanıldı?

3- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in özel talimatıyla Bitlis Valiliği emrine 9 milyon lira para aktarıldı mı?  9 milyon liranın çıkışı, harcama kalemleri öyle gerektirmesine rağmen, niçin İl Genel Meclisi onayından geçtikten sonra değil de direk  ‘Temsil ve ağırlama giderleri’ kapsamında aktarıldı?

4- Valilikten derneklere aktarılan milyonlarca liranın, AKP’nin seçim sürecinde yapacağı harcamalar ile ilgisi var mıdır?

5- AKP İlçe Başkanlıklarına, 80 ile 100 bin lira arasında değişen rakamlarda, Valilik tarafından dolaylı yollarla aktarılan bir para var mıdır?

6- Bitlis’te bulunan ve AKP’li yöneticiler tarafından, tehdit edilen, AKP ilçe başkanlıklarına dolaylı yollardan (doğrudan temin ya da davetiyeli ihalelerle) para aktarmamaları durumunda görevden alınacaklarına dair şantaj yapılan resmi kurum amirleri var mı?

7- AKP milletvekili adaylarının şantaj yaparak para aldıkları iş adamı var mı?

Gazetecilikte kuraldır, hakkında iddialar olana, yazılmadan önce iddiaların sorulması ve cevabın da okura iddia ile beraber, sansürlenmeden, olduğu gibi sunulması gerekir.

Bende öyle yapıyorum, iddiaları buradan muhataplarına soruyorum, cevap hakları saklıdır, kesinlikle bu konuda bir sansür söz konusu olmayacaktır.

Yukarda sorduğum tüm soruların cevaplarını ayrıntılarıyla, doğru olduğunu kanıtlayan resmi evraklarıyla beraber biliyorum.

Elimde hepsini ve daha fazlasını  ispatlayacak bilgi ve belgeler var.

Muhatapların cevap vermesi için yeterli bir süre var, cevap hakkını kullanmak istemiyorlarsa, ben buradan kamuoyuyla paylaşır, takdiri halka bırakırım.

Tesadüfe inanmam, tevafuk vuku buldu,

Yazım bitti, sabah ezanı okunuyor…

Namaz kılıp öyle uyumak lazım,

Zira;

Esselatu hayrun minen nevm…